Burnout, kişinin duygusal ve fiziksel kaynaklarının tükenmesidir. Tükenmişlik sendromu olarak bilinen bu hastalık, tüm dünyada görülür. Çoğunlukla yoğun iş yaşamına sahip çalışanları yakalar. Fakat bu hastalığı tespit ve tedavi etmek, zannedildiği kadar zor değildir. Erken müdahale ile hızlı çözümlere ulaşılabilir. Üstelik bilinçli işverenler sayesinde bu sendromun önlenmesi dahi mümkündür.
Psikolojide Burn Out Ne Demek?
Burn out, yaygın adıyla tükenmişlik sendromu olarak bilinir. Başarısızlık, yıpranmışlık, güç ve enerji düzeyinin azalması ve tatmin edilemez isteklerin oluşması sonucunda ortaya çıkar. Tüm bu durumlar, bireyin içsel kaynakların tükenmesine sebep olur. Dolayısıyla bu hastalıkta gerçek bir tükenmişlikten söz etmek mümkündür. Tükenmişlik sendromunun belirtileri şunlardır:
- Bedensel ve duygusal yorgunluk
- Kesilmeyen olumsuz düşünceler
- Karamsarlık
- Basit işleri bile bitirmekte zorlanma
- İşten soğuma
- Umutsuzluk
- Özdeğer ve özgüven azalması
- Unutkanlık ve dalgınlık
- Konsantrasyon bozukluğu
- Uyku problemleri
- Sindirim sistemi rahatsızlıkları
- Kalp çarpıntısı ve solunum güçlüğü
- Baş, sırt ve bacaklar başta olmak üzere vücut ağrıları
Bu belirtilerin çoğunu taşıyorsanız tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilirsiniz. Bu hastalığın teşhisi için çeşitli ölçek ve testler geliştirilmiştir. Bir uzmana giderek sorununuz hakkında detaylı bilgi edinebilir ve çözüme ulaşabilirsiniz.
Burnout Nasıl Geçer?
Tükenmişlik sendromunun tedavisi, kişiye göre değişir. Başlangıç seviyelerinde bireyin kendi kendine alacağı önlemler yeterli olur. İş yaşamında ve özel hayatında gerekli düzenlemeleri yaparak iyileşme sağlayabilir. Elbette atılacak adımlar, uzman eşliğinde belirlenmelidir.
Sendromun ilerlediği durumlarda hekim önerisiyle ilaç tedavisine başlanabilir. Aynı zamanda kişi, kendine daha fazla vakit ayırmalı ve çeşitli hobiler edinmelidir. Uyku, beslenme ve spor gibi düzenli yaşam alışkanlıklarını planlaması önemlidir. Birey, kendisini mutlu eden aktivitelere daha fazla zaman ayırarak tedaviyi hızlandırabilir.
Tükenmişlik Sendromu En Çok Kimlerde Görülür?
Yapılan araştırmalar, tükenmişlik sendromuna yakalanan insanların çoğunun hizmet sektöründe çalıştığını göstermiştir. Yoğun ve stresli iş temposunda çalışan bireyler, burn out sendromuna yakalanma riski taşır. Yüksek pozisyondaki kişiler de risk altındadır. Çünkü sürekli yüksek sorumluluk gerektiren hayati kararlar alması gereken insanların da tükenmişlik sendromuna yakalandığı gözlenmiştir.
Zamanla yarışan, kısıtlı şartlarda büyük işler başarmaya çalışan ve titiz işlerde faaliyet gösteren bireylerin tükenmişlik sendromu yaşaması muhtemeldir. Mükemmeliyetçi kişiler, hayır demekte zorlananlar ve özellikle iş hayatında fazla fedakarlık yapanlarda da tükenmişlik sendromu görülür. Sonuç olarak hem kişilik özelliklerinin hem de çevresel faktörlerin burn out sendromunda rol oynadığını söylemek mümkündür.
Tükenmişlik Sendromu Son Evresi Nedir?
Tükenmişlik sendromu 4 evreden oluşur. İlki, idealistlik evresidir. Bu aşamada kişi sınırlarını zorlayarak sorumluluklarını yerine getirmeye çalışsa da optimisttir. Ancak bu evredeki yorgunluk ikinci evrede verilen onca emeğin bir hiç uğruna olduğu düşüncesiyle kendini gösterir. Bu duygusal buhran, üçüncü evrede umutsuzluğa dönüşür. Kişide vurdumduymazlık, sinir nöbetleri ve uyku problemleri gibi sorunlar baş gösterir.
Tükenmişlik sendromunun son evresi apatidir. Apati evresinde kişi, çevreye karşı tepkisiz hâle gelir. Ne geçmişe ne geleceğe tutunur. Tüm ilişkilerini kesmek isteyebilir. Pasif bir role bürünür. Bundan sonraki hayatının kötü devam edeceği inancı, onu tüm sorumluluklarından uzaklaştırır.
İşverenler Tükenmişlik Sendromu Yaşayan Çalışanlara Nasıl Yaklaşmalıdır?
Bir işverenin tükenmişlik sendromu yaşayan çalışanına karşı sergileyeceği ilk tutum, anlayış olmalıdır. Eğer bir çalışanınızın burn out yaşadığını biliyor veya düşünüyorsanız onunla birebir iletişim kurmak için zaman yaratmayı deneyebilirsiniz. Bu iletişim sırasında ise onu ve hislerini anlamak için çabalamalısınız. Aynı zamanda açık kapı politikasını uygulayarak çalışanınızı rahatlatmanız da fayda sağlar.
Kişisel desteğin yanı sıra yapmanız gereken çalışanın iş yükünü azaltmaktır. Onun iş tanımının dışına çıkmamalı ve mesaisinin uzamasına engel olmalısınız. Mümkünse müdürünü, ekibini, ortamını veya pozisyonunu değiştirebilirsiniz. Esnek saatler ve uzaktan çalışma fırsatı da elemanınızın tedavisine destek olur.